Doğal Döngüyü Değiştirmek

Yaratılan her şey bir ölçü dahilinde yaratılmış ve yaşatılmaktadır. Allah’ın rızası, O’nun yarattığı düzeni korumaktan geçer. Bu emrin vahye bürünmüş hali, “Sakın dengeyi bozmayın!” (Rahmân, 55/8) ayetidir. Kainatta bir denge olduğu gibi insan bedeninde de bir denge vardır. Kadın bedenine mahsus dengelerden biri de adet döngüsüdür.

Tatil, düğün, eğitim vb. sebeplerle kadınlar, adet döngülerini değiştiren ilaçlar kullanabilmektedir. Son yıllarda bunlardan daha sık rastlanan bir sebep de ibadet hayatı olmuştur. Ramazan ayında orucun, mukabelenin, namazın kesintiye uğramaması için ya da hac ve umrede adet olmamayı istemek gibi nedenlerle adetin zamanını değiştiren ilaçlar tercih edilebilmektedir. Yapılan bireysel tavsiyeler de bu tercihte etkili olmaktadır.

Uzmanların açıklamalarına göre, adet döngüsünün zamanını değiştiren ilaçlar, her kadın için uygun değildir. Sağlık açısından birçok risk barındırır. Bu yüzden doktor muayenesinden geçmeden bu ilaçların kullanılmaması gerekir. Öte yandan, bu ilaçların yaygın yan etkisi, ara kanama/lekelerdir. Ayrıca, kullanımları titizlik gerektirmesine rağmen kullanma talimatına aykırı hareket edilmesi, ilacın başlama ve bırakma zamanına dikkat edilmemesi, adet düzenini bozan başka önemli bir unsurdur. Kaldı ki ilacı kullanırken bir sorun yaşanmasa bile sonrasında birkaç ay adet düzensizliği yaşanabilmektedir.

Adetin doğru tespiti, kadının ibadet ve aile hayatına etki eden birçok dinî hükmü beraberinde getirir. Bilinçli ya da bilinçsiz, adetin doğal döngüsüne ilaçlarla müdahale eden kadınlar, standart adet sürelerini uzatmak, ara kanama/leke görmek gibi manevi hayatlarına zarar veren olumsuz durumlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Kurumsal tecrübemiz şunu göstermektedir ki; bu ilaçlar, adetin tespitiyle ilgili ciddi sorunlara ve belirsizliklere yol açmaktadır. Halbuki adet olan kadınların ibadet hayatını düzenlemek çok daha kolaydır. Zira fıkıh mirasımız, adet dönemiyle ilgili zengin bir hüküm içeriğine sahiptir. Öte yandan, tıbbi ve tecrübi bilgiye ulaşma imkanımız eskiye kıyasla daha fazladır.

Adetin zamanını değiştiren ilaçlar kullanıp da bir sorun yaşamayan kadınların adet olmadıkları dönemlerde yaptıkları ibadetler geçerlidir. Bununla birlikte, Allah’ın kadına takdir ettiği adetin zamanını değiştirerek, süresini azaltarak Allah’a daha çok ibadet edeceğini düşünen, O’nun rızasına daha çok yaklaşacağını uman kadınlar, sayılan sebeplerden dolayı, bu faydayı çoğu zaman elde edememektedir. Bilakis, Ramazan ayının, hac ve umrenin manevi hazzından uzaklaşabilmektedir. Meselenin fetva açısından zorluğu da izahtan varestedir. Zira konuyla ilgili isabetli bir fetva verebilmek için bu ilaçların çeşitleri, etkileri ve yan etkilerinden haberdar olmak, varsa hatalı kullanımları tespit etmek gerekir. Bu da din hizmetini aşan/zorlayan bir durumdur.

Bütün bu gerekçelerle kadınların, bir tedavi kapsamında olmadıkça, doğal adet döngüsüne müdahale etmekten kaçınması, yine kendi sağlıkları ve ibadet hayatlarındaki huzur açısından her zaman geçerli tavsiyemizdir.